12 Ocak 2021 Salı

Fidanı büyütürsün meyve Verir, Fideyi büyütürsün sebze Verir, Hayvanıbüyütürsün süt, et Verir, İnsanıbüyütürsün çilevedert Verir, Allah hiç kimseye hayırsız evlat vermesin… Amin

 

9s 

SAV: “–Sâkin ol kardeşim! Ben bir kral veya hükümdar değilim. Kureyş’ten kuru ekmek yiyen bir kadının oğluyum!..”

 Ehl-i Sünnet Hanefi

.................... Allah Rasûlü (s.a.v), son derece mütevâzı bir insandı. İnsanlar nezdinde en kuvvetli göründüğü Fetih Günü, huzûruna gelen ve konuşurken korkudan titremeye başlayan kişiye, imkânlarının en zayıf olduğu döneme ait bir misâli zikrederek şöyle sükûnet telkîn etti: “–Sâkin ol kardeşim! Ben bir kral veya hükümdar değilim. Kureyş’ten kuru ekmek yiyen bir kadının oğluyum!..” (İbn-i Mâce, Et‘ime, 30; Hâkim, III, 50/4366; Beyhakî, Delâil, V, 69) .İnsanların kendisi hakkında aşırılığa kaçmasına müsaade etmez: “Bana «Allah’ın kulu ve Rasûlü» deyiniz!” buyururdu. (Buhârî, Enbiyâ, 48)

Asıl Nasreddin hocamızı tanıyalım Nasreddin Hoca rahmetullâhi aleyh, her şeyden önce iyi bir insan, sâlih bir mü’min, velî bir kul, mükemmel bir mütefekkir ve mürebbîdir. Günümüz insanları için numûne-i imtisâl olması (örnek alınması) gereken Hoca rahmetullâhi aleyh, fıkraları ile Müslüman-Türk insanının zekâ inceliğini, nükte gücünü, dünyevî ve uhrevî hayat görüşünü aksettirmektedir. O, yaşadığı devirde kadılık gibi mühim bir ictimâî vazifede bulunmuş; itibarlı, âlim-ârif, basîret ve firâset sahibi bir zâttır. Bununla birlikte tatlı dilli, güler yüzlüdür. Hemen herkesle iyi ve güzel münasebetler içerisindedir, ülfet ve ünsiyet sahibidir. Bu sebeple çocuklar, gençler, yaşlılar ve hatta kadınlarla... kısacası cemiyetin bütün fertleriyle mükemmel bir diyalog içindedir. Hataları, kusurları tatlı dil ve güler yüzle mizâhî bir üslupla düzeltmesini bilir. Kimseyi incitmez.


Bilindiği gibi yumuşak ve güzel konuşma, tâlim-terbiye ve irşadla meşgul olan bütün insanların ortak hasletidir, daha doğrusu olmalıdır. Nitekim peygamberlere de, tebliğ esnasında güzel ve yumuşak konuşmaları, münâkaşaya sebep olabilecek kavil ve tavırlardan kaçınmaları tavsiye edilmiştir.
İşte, pek çok güzel hasletlere sahip bulunan Hocamız, iyi bir mürebbî ve gerçek bir müşâhid olmasının yanında, kıvrak bir zekâ ve tedbir sâhibidir de. O, bazı hikâye ve fıkralarda mevzû edildiği gibi sıradan ve basit birisi değil, hakiki bir mü'min, takvâ sahibi, Allah dostu bir er kişidir. Yaşadığı devrin, içinde bulunduğu cemiyetin hemen her yönüne vâkıf; âlim, ârif, hakîm ve nüktedân bir şahsiyete sahip mümtaz bir insandır.
Zamanımız sosyologları; günümüzün ictimaî yapısı içinde idarecilerin, tâlim-terbiye ve irşadla meşgul olanların, basın mensuplarının, ictimâiyatçıların ve insanlarla devamlı alâka ve münasebet içerisinde bulunan meslek erbâbının, günlük hayatlarındaki muvaffakiyetlerinde Nasreddin Hoca'nın fıkralarını bilmelerinin çok faydalı ve müessir olacağını ifade ediyorlar.
Fazilet Takviminden iktibas edilmiştir

11 Ocak 2021 Pazartesi

TEDAVİSİ OLMAYAN HASTALIKLARA KARŞI Şüphesiz Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle (dua e)derdi:

 TEDAVİSİ OLMAYAN HASTALIKLARA KARŞI Şüphesiz Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle (dua e)derdi:

‎اللهم إني أعوذ بك من البرص و الجئون في الجام، و من شيئ الأسقام
ALLAH'ım! Şüphesiz Ben barastan, delilikten, cüzzamdan ve kötü hastalıklardan Sana sığınırım. (Nesai, Sünen; 5493)
Tedavisi olmayan hastalıklara karşı, bu duaya devam edelim
“Allâhümme innî e'ûzü bike minel-barasi vel-cünûni vel-cüzzâmi ve seyyiil-eskâm.” Meali : “Allah'ım! Alaca hastalığından, delilikten cüzam hastalığından ve her türlü kötü hastalıklardan sana sığınırım.”
ECELİ GELMEDİYSE İYİLEŞİR
7 kere:
‎بسم حسبي الله لا إلة إلا هو عليه الله الخمن الرحيم * توكلت وهو رب العرش العظيم
7 kere:
‎بسم الله الرخمن الرجيم * صلى الله على البي محد وآله
‎وصحبه وسلم
7 kere:
‎بسم الله الرحمن الرجيم * أسأل الله العظيم رب الغزش
‎العظيم أن يشفيك
Firsat buldukça bu dualara devam edilirse, ALLAH'ın izniyle -eceli gelmediyse- ölüm
yatağında bile olsa, her türlü hastalığa şifa olsun🤲🤲

EN BASİT PERHİZİN ANA KURALLARI m.ulaş

 

13s 
Sadece ben ile paylaşılıyor
Sadece ben

Gulütenli ürünleri hamur işlerini tatlıları hazır işlenmiş ürünleri ve hazır fabrikasyon içecekleri hayatımızdan çıkartmadığımız sürece karaciğerimiz filitrelerimiz dolar ödemlerimizden hastalıklardan kurtulamayız unutmayalım m.ulaş saygılar tatlılar ve yağlı yiyecekler karaciğeri iyice yoruyor

Pazartesileri sevin. Çünkü Peygamber Efendimiz in hayatinda 5 önemli pazartesi vardir: 1-Doğumu. 2-Peygamberlik gelmesi 3-İlk vahiy gelmesi. 4-Hicret etmesi. 5-Vefatı. (Avam gibi pazartesilerden nefret edersek,baska şeyleri bahane ederek sevmezsek bu oyunu bize oynayanlarin istediğini yapmiş oluruz. Zira onların gayesi bu mübarek günden müslümanları soğutmak ve tatil bahanesiyle kendi günleri olan cumartesi ve pazarı sevdirmek. HAYIRLI PAZARTESİLER

 Bu dünyada Kimsenin hakkını yemeyin kimsenin parasını yemeyin öldüğümüzde ahirette bulaşık yıkatmıyorlar ona göre

16s “HAK ehli susmayı tercih ettiğinde BATIL ehli kendini hak üzere zanneder”
Hz.Ali (r.a)


(Ya rabbi, bizi hidayetten sonra, başkalarının hidayetine vesile olanlardan eyle.) [Buhari]
21s 

Evladına kur'an-ı kerim öğreten ana babaya kıyamet günü muhakkak hükümdar tacıyla taclandırılır ve onlara insanlarin benzerini görmediķleri elbiseler giydirirlir. (Hadisi Şerif)

 Bu hayatta nefret edilen unutulan değil çok çok çalışıp çok güzel iz bırakan ol İyi hatırlan

"Sizden biriniz aksırdığı zaman: Elhamdülillah desin. Kardeşi veya arkadaşı da ona: Yerhamükellah desin.

 


NİKÂHTA EDEPLER 1- Evlenmeye mânî hali bulunmayan bir kadını velisi vasıtasıyla istemek. 2- Erkek ve kadın birbirlerinin durumlarını bilmek.

 


3- Evlenmekle: Sünnet işlemeye, gözünü ve nefsini haramdan korumaya ve evlât yetiştirmeye niyet etmek.
4- Nikâhtan evvel Allah'a hamd ile başlayan bir hutbe söylemek.
5- Nikâhta "Aldım", "Vardım" gibi sözleri söylemek.
6- İyi kimselerden bir cemâatın huzurun yapmak.
7- Nikâh bir ibâdet olduğu için, mümkünse ibadethânelerde kıymak.
8- Peygamberimiz, Hz. Âişe Validemizle Şevval ayında nikâhlanıp, onu, o ayda evine aldığı için, mümkünse bu mübârek ayda nîkahlanmak. (İhya 2/96).
Nikâhtan sonra, Peygamberimiz S.A.V.'in "Allah sizler için bereket versin, O'nun bereketi üzerinizde olsun ve O, ikinizi hayır içinde bir araya getirsin" mübârek dualarıyla evlileri tebrik etmek. (İ. Mâce 5/335)

Silsile saadat in 32 halkası olan Selahattin İbni Mevlana siracüddin kaddesallahu sırrahul Aziz Hazretlerinin hayatına geldi okuma sırası

 

12s 
Herkese Açık ile paylaşılıyor
Herkese Açık

KARDEŞİNİN ELİNDEN TUT VE CENNETE GİR Enes bin Mâlik (radıyallâhü anh) anlatıyor:

 


Resûlullah (sallallâhü aleyhi ve sellem) ile beraber oturuyorduk. Bir ara mübarek dişleri görünecek şekilde güldüler. Hz. Ömer “Anam babam sana feda olsun ya Resûlallah, sizi böyle ne güldürdü?” dedi. Şöyle buyurdular:
“Ümmetimden bir kişi dizleri üzerinde Allâhü Teâlâ’nın huzurunda arkadaşının yakasına yapışmış ve şöyle diyor:
‘Ya Rabbi, bu kardeşimden hakkımı al.’
Allâhü Teâlâ “Kardeşine ne yapacaksın? Hiçbir sevabı kalmadı.” buyurunca:
“Ya Rabbi, günahlarımdan ona yükle.” der.
Bunun üzerine Peygamber Efendimizin (s.a.v.) gözlerinden yaşlar akmaya başladı. Sonra da “İşte o gün öyle büyük bir gündür ki insanlar günahlarını başkalarına yükleyip kurtulmaya muhtaç olacaklar.
Allâhü Teâlâ: “Başını kaldır. Cennetlere bak bakalım” buyurunca hakkını isteyen kul başını kaldırıp bakar ve ‘Ya Rabbi, altından şehirler, incilerle süslenmiş altından saraylar görüyorum, bunlar hangi peygamber için, hangi sıddîk veya şehid içindir.’ der.
Allâhü Teâlâ “Bu parasını veren içindir.” buyurur.
Bunu alacak kimin parası var? diye sorar.
“Senin” buyurunca,
“Bu nasıl olur ki ya Rabbi?” diye sorar.
“Kardeşini affetmekle.” buyuracak. Hemen, “Ya Rabbi ona hakkımı helal ediyorum.” diyecek.
Allâhü Teâlâ “Öyleyse kardeşinin elinden tut ve beraber cennete girin” buyuracak.
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem):
“Öyleyse Allâhü Teâlâ’nın gadabına sebep olacak hallerden sakının. Kardeşinizle aranızda ihtilaf ve münâkaşaya sebep olacak halleri düzeltin. Muhakkak Allâhü Teâlâ, Müslümanların arasını düzeltir.” buyurdular. (Hâkim, El-Müstedrek)