31 Ekim 2020 Cumartesi

"KENDİ BAŞIMA ALLAH'I cc BULURUM" DEMEK İĞNE İLE KUYU KAZMAK DEĞİL MİDİR Bir iddiaya verdiğim cevabî yazı ve etraflıcası..


...........
Ben de bunu anlamıyorum bu hastalık çoğunlukta var..
Geçmiş evliya-i kiram'ı tanıyor, kabul ediyorlar fakat günümüzde, en yakınında olanları, son yüzyılların ulemalarını ve onların tasavvuftaki sulûk'ünü kökten reddediyorlar..
"Bre nasipsizler!" (demek istediğim çok insan var)
İşte o günde o saydıklarını (Şah-ı Nakşibend, İmam Rabbani gibileri) sizler gibi inkâr edenler var idi..
O inkarcıların o gün inkâr ettikleri bugün baştacı ediliyor, sizler de dahil öve öve bitiremiyor..
Ölüp girince kıymetli oldular da, neden var olana sahip çıkma gereğini elinizin tersiyle itme gereği duyarsınız)
Onlar mânen ölmez amma (tabiri caizse) "kör öldü badem gözlü mü oldu?"
Göçmüş Evliya hazerâtına günümüze bıraktıkları eserler muvacehesince değer verip, yakın zaman Velî zaatının gelecekte ne kadar kıymetle anılacak olduğunu nasıl hesap edemezsiniz?
Azıcık ilim sahibi olunca kendini "erdim, oldum" zannederek bize Kur'an yeter "mantığına" sarılarak o Kur'an-ı Kerîm'i ve İslâm akâidini günümüze kadar bozulmadan getirilmesine vesile olan ve günümüzde de hâlâ koruyup kollayanları elinin tersiyle itmek nankörlük değil de nedir?
Ehl-i Sünnet dergâhına lüzum yok herkes kendi başına dinini yaşasın demek tek kelimeyle bedbaht'lıktan başka nedir?
Zira Hadîs-i Şerîf'lerinde Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) ise;
“Cemaatten uzaklaşan Allah’tan uzaklaşır” (Rumuz Ehadis s: 341);
“Birlik rahmettir, ayrılık azaptır” (Camiüs Sağir c.1 s 94);
“Allah’ın rahmeti topluluk üzerinedir” (Camiüs Sağir c.2: s. 655)
“İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de gerçekten iman etmiş olamazsınız” (Müslim iman: 93)
“Bölücülük yapan bizden değildir”(Camius-Sağir Men maddesi; Tirmizi c:2 s:547)
“Müslüman toplumdan bir karış ayrılan kimse Müslümanlık kisvesini boynundan çıkarıp atmıştır.” (Buhari fiten: 2);
“Allah’ın lütuf ve ihsanı toplum üzerinedir. Kim ayrımcılık yaparsa, cehenneme gitmek üzere ayrılmış olur.”
(Camius sağir c:2) buyurmaktadır..
Kısacası;
Cühelâ'nın çoğunlukta, ulemânın ise sayılı olduğu şu dünyada, bilmeyenlere doğruyu bildirmenin tek yolu değil midir İslâm topluluğu (cemaati)..?
Anlayanlara bu kadar söz kâfi..
Diyeceklerim bu kadardır..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder