Eskiden ilmin merkezi şâmda kadınların cilbabı böyleymiş.

 Eskiden ilmin merkezi şâmda kadınların cilbabı böyleymiş. İhtiyaçlarını görmek için dışarı çıktıklarında ne kendileri başkalarına ne de başkaları onlara fitne olmazmış. Bir gün kız lisesinin müdür muavini kadın sokağa yüzü açık çıkmış orada bulunan bütün dükkan sahibleri dükkanını kapatmış ve protesto etmiş. Hükümet korkmuş ve kadına yüzünü de örtmesini emretmiş ve ona ceza kesmiş. Şimdi düşünün bakalım şu kadınlara bakan kimse nasıl kötü düşünebilir ki? Bu kadınları görünce hâlâ şehevî duyguları harekete geçen varsa acilen doktora görünsün... Belki de esnafın protestosu yüzünü açtığı için değildir. Açılma bir başladı mı önünü alamayız korkusundan dolayıdır. Bugün yüz açılır yarın kol bacak derken örtülü kalmaz endişesidir. Ki endişelerinde haklı çıktılar... Zamanımızda bayanlar vucutlarını tesettür şartlarına uygun kapatsalar şükür ediyoruz. Bu iş cihad işidir nefsi ile cihad etmeyen kadın gerçek tesettüre giremez...

İslam'a Göre Tesettürün Ölçüsü :

1-El ve yüz hariç bütün bedeni örtmesi (Fitne korkusu varsa eli ve yüzü de kapatmak gerekir.)

2-Sıkı dokunmuş olup şeffaf olmaması

3-Örtünün kendisi süs ve çekici olmaması

4-Geniş olup vucuda yapışacak şekilde dar olmaması

5-İnsanlar içinde şöhrete sebep olacak olmaması

6-Kâfirlerin elbiselerine benzememesi

7-Tütsülenmiş ve kokulanmış ve parfümlü olmaması

8-Erkeklerin elbiselerine benzememesi

9-Ayağına topuklu veya topuksuz ses çıkaran ayakkabı giymemesi.

10-Konuşmasında gevşek ve ilgi çekici olmayacak normal ve örfe uygun söz söyleyecek.

Ilim Irfan Sofrası

Dün, 05:47  · 

Nefsimizin mahiyeti nedir?

CEVAP
Allahü teâlâ insanda üç şey yarattı: Akıl, kalb ve nefs. Bunların hiçbiri görülmez. Varlıklarını eserleri ile, yaptıkları işlerle ve dinimizin bildirmesi ile anlıyoruz. Akıl ve nefs dimağımızda, kalb, yüreğimizdedir. Bunlar, madde değildir, yer kaplamazlar. Buralarda bulunmaları, elektriğin ampulde bulunması gibidir. Peygamberler ve veliler hariç, herkesin nefsi, çok kötüdür. Bu kötü nefse, (nefs-i emmare) denir ki, kötülüklere sürükleyen nefs demektir.

İnsanın en büyük düşmanı nefsidir. Daha sonra kötü arkadaş ve şeytan gelir. Kötü arkadaş ve şeytan da nefse tesir ederek insana zarar vermeye çalışırlar. Onun için nefsin, emmarelikten temizlenmesi gerekir. Çünkü nefs, kâfirdir, daima Allahü teâlâya isyan etmek ister.

Şeytan, verdiği vesveseye insanın uymadığını görünce, bundan vazgeçer, başka bir vesvese verir. Âlimler, şeytanı köpeğe benzetmiştir. Köpek kovalanınca kaçar ise de, başka taraftan yine gelir. Nefs-i emmare ise kaplan gibidir, saldırması ancak öldürmekle biter. Nefsimiz de ölünceye kadar yakamızı bırakmaz. Bunun için nefsi tanımak ve zararlarından korunmak gerekir.

İmam-ı Maverdi hazretleri buyuruyor ki:
(Nefsin terbiyesi zaruridir. Hadis-i şerifte, (İnsanın en kuvvetli düşmanı nefsidir, sonra çoluk çocuğu gelir) buyuruldu. Kur'an-ı kerimde de mealen, (Nefs-i emmare, elbette günahları, kötülükleri emreder) buyuruluyor. (Yusuf 53)